gönderen geller » 08 Eyl 2013, 17:29
Parapsikolojik olaylar etkiyi gönderen kişinin ve etkilenen kişinin tamamen bilinç dışında oluşur. Telepati konusunda araştırma yapan İtalyan bilim adamları beyinde telepatiden sorumlu ayna nöronları adını verdikleri nöronların var olduğunu iddia etmektedirler.Çevremize baktığımızda ve kendi başımıza gelenlerden telepatinin sıklıkla olduğunu görürüz. (örneğin tam birine telefon açmayı düşünürken o kişi tarafından aranmak gibi). Telepati varsa mekanizması nasıldır? Mekanizma şu şekilde çalışmaktadır, önce birinci şahsın bilinç dışında bulunan duygu,hayal gücü veya sezgiden sorumlu kısımlarında elektriksel aktivite oluşur bu aktivite bilinç dışında bulunan telepatiden sorumlu ayna nöronlarını uyarır ayna nöronlarından enerji açığa çıkar bu enerji evrene yayılır alıcı kişiye ulaşır alıcı kişideki ayna nöronlarını uyarır. Burada oluşan aksiyon potansiyeli duygu durumu değiştirir bir his bir sezgi açığa çıkarır, çoğu kişi bu bilinçli zihinleriyle bu hisse bir anlam veremeyebilir, ancak altıncı hissi kuvvetli diye tabir ettiğimiz kişiler ile trans haline girmek suretiyle bilinçlerinin engelleyici etkisini kapatmayı öğrenmiş kişiler buna daha iyi anlam verebilirler. Ayna nöronları telepati işlemini sağlıyorlar. Gönderilen mesaj alıcıda bilinç seviyesinde anlaşılamazsa bir iç sıkıntısı olarak tezahür edebilir. Telepati yeteneği olan iki insan üzerinde yapılan deneyde ABD New York’ta yaşayan bir şahısın 2500 km uzaklıkta kuzey kutbuna yakın bir yerde deniz altında bulunan alıcı kişiye gönderdiği mesajların %70’i doğru olarak bilinmiştir. Bu deney insan beyninden yayılan bu enerji türünün radyo dalgalarından farklı özellikleri olduğunu düşündürmektedir. İnsan beyninde oluşan bu enerjinin doğa olaylarını değiştirebilme yetisi de vardır.Kurak zamanlarda, insanlar toplanarak yağmur duasına çıkar. Bu dini ritüel, birçok tek ve çok tanrılı dinde gözlenir. Eski Mısır’da Firavunlar yarı tanrı sayılırlardı. Eski Mısır ekonomik olarak Nil nehrine bağımlıydı, sel zamanı Nil nehri taşar bol alüvyonlu balçık,toprağa karışır, ürün bereketli olurdu. Burada yapılan dini ritüellerin bir kısmı Nil’in taşması için yapılmaktaydı. Ayrıca Firavunların gücü Nil’in taşmasıyla ilişkilendirilmişti. Burada yapılan dini ritüeller beyin gücünün doğa olaylarını etkilemesini göstermesi açısından anlamlıdır. İlk çağlardan beri süre gelen inanışlar olan göz değmesi ve elle şifanınsa mantıklı başka bir açıklaması şu şekilde olabilir; beyinde bulunan enerjiler, en kolay çıkabileceği yer olan gözden ve en fazla sinir ağı olan eldenyayılabilir (optik sinir bir mercek vasıtasıyla direk dış dünyaya açılır, vücudumuzda en fazla sinir ağı elimizde bulunur).
Parapsikolojik olaylar etkiyi gönderen kişinin ve etkilenen kişinin tamamen bilinç dışında oluşur. Telepati konusunda araştırma yapan İtalyan bilim adamları beyinde telepatiden sorumlu ayna nöronları adını verdikleri nöronların var olduğunu iddia etmektedirler.Çevremize baktığımızda ve kendi başımıza gelenlerden telepatinin sıklıkla olduğunu görürüz. (örneğin tam birine telefon açmayı düşünürken o kişi tarafından aranmak gibi). Telepati varsa mekanizması nasıldır? Mekanizma şu şekilde çalışmaktadır, önce birinci şahsın bilinç dışında bulunan duygu,hayal gücü veya sezgiden sorumlu kısımlarında elektriksel aktivite oluşur bu aktivite bilinç dışında bulunan telepatiden sorumlu ayna nöronlarını uyarır ayna nöronlarından enerji açığa çıkar bu enerji evrene yayılır alıcı kişiye ulaşır alıcı kişideki ayna nöronlarını uyarır. Burada oluşan aksiyon potansiyeli duygu durumu değiştirir bir his bir sezgi açığa çıkarır, çoğu kişi bu bilinçli zihinleriyle bu hisse bir anlam veremeyebilir, ancak altıncı hissi kuvvetli diye tabir ettiğimiz kişiler ile trans haline girmek suretiyle bilinçlerinin engelleyici etkisini kapatmayı öğrenmiş kişiler buna daha iyi anlam verebilirler. Ayna nöronları telepati işlemini sağlıyorlar. Gönderilen mesaj alıcıda bilinç seviyesinde anlaşılamazsa bir iç sıkıntısı olarak tezahür edebilir. Telepati yeteneği olan iki insan üzerinde yapılan deneyde ABD New York’ta yaşayan bir şahısın 2500 km uzaklıkta kuzey kutbuna yakın bir yerde deniz altında bulunan alıcı kişiye gönderdiği mesajların %70’i doğru olarak bilinmiştir. Bu deney insan beyninden yayılan bu enerji türünün radyo dalgalarından farklı özellikleri olduğunu düşündürmektedir. İnsan beyninde oluşan bu enerjinin doğa olaylarını değiştirebilme yetisi de vardır.Kurak zamanlarda, insanlar toplanarak yağmur duasına çıkar. Bu dini ritüel, birçok tek ve çok tanrılı dinde gözlenir. Eski Mısır’da Firavunlar yarı tanrı sayılırlardı. Eski Mısır ekonomik olarak Nil nehrine bağımlıydı, sel zamanı Nil nehri taşar bol alüvyonlu balçık,toprağa karışır, ürün bereketli olurdu. Burada yapılan dini ritüellerin bir kısmı Nil’in taşması için yapılmaktaydı. Ayrıca Firavunların gücü Nil’in taşmasıyla ilişkilendirilmişti. Burada yapılan dini ritüeller beyin gücünün doğa olaylarını etkilemesini göstermesi açısından anlamlıdır. İlk çağlardan beri süre gelen inanışlar olan göz değmesi ve elle şifanınsa mantıklı başka bir açıklaması şu şekilde olabilir; beyinde bulunan enerjiler, en kolay çıkabileceği yer olan gözden ve en fazla sinir ağı olan eldenyayılabilir (optik sinir bir mercek vasıtasıyla direk dış dünyaya açılır, vücudumuzda en fazla sinir ağı elimizde bulunur).