İmajinasyon konusunda pek derdim yok. Hayal ederken mantıklı ve gerçekçi hayal edin diyenler oluyor. Daha doğrusu okuyorum. Hayal gücünü kısıtlamak gibi bir şey oluyor bence bu durum.Budray yazdı: ↑14 Eyl, 08:52İşin içine imajinasyonda giriyor. İlla çok biyolojik olmasına gerek yok. Ben yazmıştım beyinin sağ ile sol lobunu etkin kullanın diye. Kısacası mantıklı hayal kurmak sırf mantık olmasına gerek yok. Şimdi biz biyokinezi deneyen kişiler değiliz. Bu genci dinlersen daha iyi olur. Güzel hem mantıklı hemde hayal gücü olan bir imanijasyon söylüyor. https://youtu.be/S1x7zRCzLLYEerk07 yazdı: ↑14 Eyl, 08:23Peki bunu biyokinezi ile değişimler yaratmak içn nasıl değerlendireceğiz? Mesela: biyokinezi ile saçını kızıl yapmak isteyenleri görüyorum ya da benim gibi göz rengini değiştirmek isteyenler var. Bunların telkinini oluştururken dna işleyişini iyi bilmek mi gerekiyor? Gözlerin renginin nasıl açılabileceğini gözümüzde biyolojik açıdan canlandırabilemk mi gerekiyor?Yönetici yazdı: ↑13 Eyl, 22:23 Yalnız telkinler eğer belirli ve net bir amaca yönelik olmazsa etkileri kısa süreli olabilir veya sadece plasebo etkisi oluşup sönebilir. Bir süre sonra bu durum öğrenilmiş çaresizlik sendromu gibi değerini yitirip yaptıklarınızın işe yaramamasına neden olabilir.
"Mutlu olmak istiyorum" Ama neden? Ne için? Mutluluk kaynağı nedir? Mutluluk ortaya çıktığın getiri ne olacak? Telkin metni oluşturulurken boşluk bulunmamalı, cümle kullanıldığında soru işareti oluşmamalı veya muallakta kalmamalı.
Bu olayların her gün tekrarlanması gerek bu arada. Ama şunu da unutma ki her insanın beyni farklı loblari birbirinden düşük veya alçak olur. Senin kendine göre en uygun, kolay imajinasyon yöntemini bulman lazım oda deneye deneye.
Tekrar konusuna gelince: alışkanlık kazanmak için 21 gün kuralına uymamız mı gerekiyor? Bu sayede imaje etmeyi mi alışkanlık haline getirmiş oluruz yoksa bilinçaltının kabul etme süresi mi 21 gün?