https://telekinezi.com.tr/gallery/image.php ... mage_id=1323 Kasım 1973, Cuma gecesi İngiliz televizyon izleyicileri, İsrailli bir misafir olan Uri Geller’in normalüstü gücünün etkisiyle, bir çatalın katlanıp bükülmesinin inanılmaz manzarasıyla şaşırmışlar ve oldukça sarsılmışlardı. Geller bir dakikalık hafif bir okşamadan sonra çatalın kırılmasını sağlamıştı. Ayıca, masanın üzerinde hemen yakınında bulunan başka bir çatalın hiç dokunmadan bükülmesini de sağlamıştı. Bunu sırayla, durmuş bir saatin tekrar çalışması, bir saat camının içinde bulunan ibrenin eğilmesi ve son olarak bir zarfın içindeki mühürlü bulunan bir resim taslağının detaylarını doğru bir şekilde tahmin edilmesi izledi.
Gösteri tamamlandığında (Dimbleby Sohbet Programı) özel olarak seçilmiş dinleyiciler arasında bir gürültü koptu. Eğilmiş, bükülmüş çatal takımını ve çalışmaya başlamış saati iyice incelemek ve orijinal resim taslağı ile Gellerin taslak tarifini karşılaştırmak için akın ettiler. Bazı şüpheciler bunun tamamen bir hile olduğunu öne sürdüler. Hatta profesyonel bir sihirbaz, bütün bu “oyunları” belirli bir süre içinde kendisinin de yapabileceğini iddia etti. Duyular dışı algılamanın varlığını kabul eden başka insanlar da, savundukları teorileri için bu ispatı bir başlangıç noktası gibi kullandılar. Hatta bazıları diğer dinleyici üyeler üzerinde doğaüstü olaylarla ilgili broşür ve kitaplarını yayınlatmak için çok etkili oldular.
Geller’in şaşırtıcı güçlerinin sergilenmesi, onun şahsen yapmış olduklarından çok daha farklı inanılmaz etkilere de sebep oldu. Çünkü bu olay, Büyük Britanya’nın her yerinde, yüzlerce evde çatal bıçak takımlarının bükülmesini ve rafa kaldırılmış pek çok saatin tekrar çalışmasını sağlamıştı. Yüzlerce insan, konuyla ilgili gözlemlerini anlatmak için BBC’ye telefon etti. Pek çok insan da bu gözlemlerini yazıp gönderdi.
Yazışmalar süresince, aradan aylar geçmesine rağmen, olayın etkisi sürüp gitti.
Bu fenomenlere karşı oluşturulan tepki daha sonra sürekli olarak şiddetini sürdürdü. Bu saldırılar, hile yapıldığına dair suçlamalara ve tümüyle reddetmelere kadar uzandı. Geller, Dimbleby programından sonra İngiltere’de birkaç halka açık gösteri de yaptı. Ayrıca buna benzer gösterileri Norveç, İsveç, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD gibi pek çok ülkede sergiledi. Nereye giderse gitsin, çok yoğun tepkiler almaktaydı.
İnsanların, bu gibi fenomenlere karşı olan reaksiyonlarının sertliği oldukça doğaldır. Çünkü böyle fenomenlerin bilinen herhangi bir metotla açıklanması mümkün değildir. Hatta, bütün bu olaylar, ancak hilekarlık veya bilinmeyen güçler şeklinde açıklanabilir. Beş duyunun yardımı olmaksızın, bir zihinden bir başkasına bilgi alıp verme yeteneği olan “telepati”, uzun zamandan beri tartışılmakta ve kanıtlar azar azar biriktirilmektedir. Fakat şimdiye kadar hiçbir olay, o akşam Uri Geller’in milyonlarca İngiliz seyircisi önünde yaptığı gösteri kadar çarpıcı olmamıştır. Bilimin bildiği hiçbir metot, ne o mühürlü zarfın içindeki taslağın ortaya çıkarılmasını, ne de metal bükülmelerini açıklayamaz. Burada, beyin ve zihinden daha az gelişmiş gerçeklikte olduğu düşünülen maddenin bir formu ile ilişkili bir fenomen vardı. Metal bükme fenomenlerini Geller nerede isterse yapabilirdi. Hatta bu güç, yüzlerce kilometre uzaktan bile gözle görülür bir şekilde etkisini gösterebilir. Geller’in duyular dışı güçlerine, telepatiye, metal bükmeye ve saat çalıştırmaya ait fenomenleri o zamandan beri güncelliğini korumaktadır.
Şiddetli tartışmalar, “Gerçekte neler oluyor?” ve “Bunlar nasıl başarılıyor?” gibi can alıcı sorulara fazla ışık tutamamıştır. “Ne” ve “nasıl” sorulan bilimsel çözümlemenin yetki alanına girer ve bu sorular yalnızca bilimsel düzeydeki uygun çalışmalarla tatmin edici bir şekilde cevap bulabilir.
Bu gibi araştırma bulgularının önemi inkar edilemez. Uzak mesafeler arasındaki telepatik iletişim, bükülme esnasında metallerin üzerine binen etkilerin keşfi... Bazı insanların önemle belirttiği gibi, bu araştırmalar bize yepyeni bir evren görüşünün ufuklarını açabilir. Bilim adamları Geller fenomenine ait “nedir” ve “nasıldır” sorularını bulmak için pek fazla çaba göstermemişlerdir. Geçmişte meydana gelmiş duyu ötesi fenomenlerin çok sık karşılaştığı yepyeni yorumlardan etkilenebilen olaylara ihtiyatla yaklaşıyorlar ve olayların araştırılmasında hile yapılması ihtimalini de göz önüne alarak genellikle tedbirli davranıyorlar. Çünkü duyu ötesi fenomenlerinde hile, hatta kendini aldatma oldukça fazla görülür.
Genel olarak DDA’nın bilimsel analizinin tarihi, Londra’daki Ruhsal Araştırma Kurumu’nun (SPR) kuruluşuna, yani en az yüz yıllık bir geçmişe dayanır. O dönemler, bu türden araştırmalar için elverişli bir durumda olmasına rağmen, yalnızca birkaç Batılı bilim adamı kendilerini bu işe aktif olarak vermişlerdi. Onların arasında tanınmış kimyacı Sir William Crookes, ünlü fizikçi Lord Rayleigh ve Dublin’de Kraliyet Bilim Akademisi’nde fizik profesörü olan Sir William Barrett vardır. Günümüzde (1975) bu gibi araştırmalar Rusya ve diğer Doğu ülkelerinde aktif olarak sürdürülüyor ve bunlar, yavaş yavaş ABD ve Avrupa’daki bilim adamlarının araştırma merakını da teşvik ediyor.
Geller fenomenine, özellikle metal bükümüne olan ilginin çok daha kısa bir tarihi vardır. Madde üzerindeki bu tür bir kontrolle ilgili daha on sene öncesine kadar hiçbir şey bilinmiyordu. Bunlar en azından Geller tarafından gerçekleştirilen biçimde değildi. Geller bu gücünü son altı seneden beri halka açık bir şekilde sergiliyor. Batıdaki bilimsel kurumlar bu gücün varlığını yaklaşık olarak yalnızca iki seneden beri biliyorlar. Avrupa’daki bilim adamlarının, bu fenomenin meydana getirdiği soruları ele almaya başlaması Dimbleby programından sonra olmuştur.
Olağanüstü fenomenlerle ilgili, düpedüz hile ve sahtekarlık iddialarının dışında, son zamanlarda şüphesiz ki yeterli derecede açıklamalar ileri sürülmüştür. Ancak bu konuyla ilgili ciddi bir bilimsel temele dayalı olduğu öne sürülen bütün fikirler de şimdiye kadar oldukça kolay bir şekilde yıkılmışlardır. Fakat sadece dünya dışı varlık veya buna benzer şekilde bilinmeyen güç iddialan eleştirilere dayanmışlardır
Çünkü bu gibi etkenler, anlama kapasitemizin üzerinde olduğu için, kendi içlerinde mucizevi nitelikliydi.
Bütün bu olayların, gerçeklerden ziyade hilekarlık esasına dayandığı da basit bir açıklamadır. Geller bazen hiçbir direkt temas kurmadan, hatta Dimbleby gösterisi esnasında birçok insanın evlerinde meydana geldiği gibi hiçbir temas imkanı olmaksızın birçok metalik objenin eğilmesine ve bükülmesine sebebiyet vermiştir. Birçok insanın bizzat kendisi metallerin eğilmelerini gözlemlemiştir. Bütün vakaların hepsinde gözleyicilerin aldatıldığına veya hilekarlığa karışmış olduklarına inanmak güçtür.
Geller’inkine benzeyen güçleri olan diğer insanların çoğunluğunu çocuklar oluşturur. Bunların içinde en genci yalnızca yedi yaşındadır. Bu çocuklardan bazıları dokunmadan metali bükebilirler. Bu yaştaki çocukların zihninde, gerekli olan metal bükme fikrini oluşturma yeteneğini nasıl geliştirmiş olabileceklerini anlamak zordur. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca DDA için biriktirilen diğer bütün kanıtları da hesaba katarak, karşıtı ispatlanıncaya kadar geçerliliğini koruyan bir durumun varlığına inanmak uygun olacaktır.
Uri Geller, günümüz bilim adamları için çok ciddi bir rakiptir. Onaylanmış bilimsel anlayışın esası dahilinde, Geller’in fenomenlerine doyurucu bir açıklama yapılmalıdır. Yoksa bilimin açıklamaları cidden eksik ve yetersiz bulunacaktır. Bazılarına göre ne şimdi ne de gelecekte doyurucu bir açıklama bulmak imkansızdır. Bu yüzden bu insanlar, Geller fenomeninin bilimsel gerçeklere uygun düşmeyeceğini iddia ederler. Bu sebeple bu iddianın ve bilimsel görüş noktasından değerinin önemsiz bir hayal olduğunu öne sürerler. Sonradan mantıksızlık kapılarının açılmasına ve eterik bedenlerin, dünya dışı ziyaretçilerin, ölmüş ruhların ve benzerlerinin var olduğu bir alemin ilgimizi çekmesine izin verilecek midir? Yoksa bu iddialar daha sonra büsbütün batıl itikatı mı ortaya çıkaracaktır?
Bu düşünceler, televizyon yayını boyunca stüdyoda Uri Geller’in yanında otururken, bir bilim adamı olarak zihnimde canlanan endişelerdi. Madde ve zihnin sırları ile ilgili son yirmi yıldır araştırma yapmış, eğitilmiş bir fizikçi olarak ben, değil seyirciye, kendi kendime bile açıklayamayacağımı bildiğim bazı şeylere tanık oluyordum. Daha önceki araştırma alanlarım; basit partiküller (atomlar), maddenin ana yapıları, ağır yıldızların kendi bütünü üzerinde büzülüp çökmesiyle oluşan ve siyah görünen (çünkü kendi yüzeylerine doğru ışıyan herhangi bir ışığı tamamen yutarlar) kara delikler, doğa güçleri ve son zamanlarda beyin fonksiyonlarının esas görünüşleridir. Burada Geller olayının her iki sonucundan gördüğüm kadarıyla temele ait fikirlerimizin sarsıldığı bir gösteri vardır.
Eğitilmiş bir bilim adamının vazifesi ciddi şartlar altında deneyler yaparak dünyanın şimdiki bilimsel kalıplarını ilerletme yöntemlerini araştırmak olmalıdır. Bizim yerçekimi teorilerimiz, çekim kuvvetinin sonsuz olduğu bir kara delik merkezindeki olaylarla defalarca denenmiştir; maddenin mikro yapısı hakkındaki fikirler, esas çözümü. basit parçacıkların en faydalı enerjilerinde birbirlerinden ayrılmalarıyla kazanırlar. Geller fenomeni tarafından zihinlerde canlanmış sorular birbirine benzer gibi görünüyorlar, belki de daha zor niteliktedirler. Bundan dolayı, Uri Geller’in güçlerine ait bilimsel bir açıklamayla çok şey elde etmek mümkündür. Dahası bilim adamları, dünyayı ele alış biçimlerine bir karşı geliş olan bu olgulardan kendilerini soyutlayamazlar. Bu yüzden yöntemler, bu fenomenin sebebini ortaya çıkarmak için bilimsel metoda uyarlanabilecek şekilde bulunmalıdır.
“SÜPER ZİHİNLER / John Taylor, Ruh ve Madde Yayınları
kitabından derleyen: Nusret Yılmaz”
Telekinezi ile ilgili deneyler ve Uri Geller
Forum kuralları
Kaynak belirtilmeden eklenen tüm yazılardan ekleyen sorumludur.
Alıntı Yapılmadan Eklenen Tüm Yazılar Silinecektir.
Kaynak belirtilmeden eklenen tüm yazılardan ekleyen sorumludur.
Alıntı Yapılmadan Eklenen Tüm Yazılar Silinecektir.
- Bru-x
- Mesajlar: 109
- Kayıt: 15 Mar, 00:48
Telekinezi ile ilgili deneyler ve Uri Geller
Başaranlar, önce inandılar, sonra yaptılar; Başaramayanlar ise, önce yapıp sonra inanmayı denediler.
https://telekinezi.com.tr/app.php/rules
https://telekinezi.com.tr/app.php/rules
- byfreestylerap
- Mesajlar: 594
- Kayıt: 11 Kas, 22:30
- Konum: C:\WINDOWS\system32
- İletişim:
Re: Telekinezi ile ilgili deneyler ve Uri Geller
inş bende yaparım ilerde:D telekinezi basit gibi görünsede büyük bir güç tşkler.
-
- Mesajlar: 974
- Kayıt: 22 May, 23:33
- Konum: Eskişehir
Re: Telekinezi ile ilgili deneyler ve Uri Geller
Uri Geller inandırıcı gelmiyor bana öyle değil mi ferdi abi?Sadece şow yapıyor bence... (:
"Cennette yaşamak üzere yaratılmıştık ve cennet bize hizmet etmek için düzenlenmişti. Sonra bir şeyler oldu ve yazgımız değiştirildi; cennetin yazgısında da bir değişiklik oldu mu, bu hiçbir yerde belirtilmiyor.." Franz Kafka
- kinetik_prens
- Mesajlar: 431
- Kayıt: 24 Şub, 19:59
- Konum: Düşüncenin alt edici yellenmesi :D
Re: Telekinezi ile ilgili deneyler ve Uri Geller
inşallah bende ilerde yaparım paylaşım için sağol
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 12 Cevaplar
- 1722 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen takamine
-
- 0 Cevaplar
- 1229 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Admin
-
- 1 Cevaplar
- 10403 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen turab
-
- 3 Cevaplar
- 1769 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen ultra
-
- 1 Cevaplar
- 1480 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Darknesspromise